Efendim?

Sormak lazım insanlara, ne için yaşıyorlar. Çoğunuzu bir şeyler için çabalarken görüyorum. Nişan almışsınız, tek gözünüz kapalı, diğeri de gez göz arpacık. Beyninde her şeyi durdurmuş, sadece avına odaklanan ve sadece avının ayak seslerini duyan bir avcı misali, hedefe odaklı.

Peki ya etrafınızdakiler?

Gerçekten onları görmezden gelmeli miyiz “hedefe” ulaşmak için? Daha dün hedefe doğru bir adım atamazken dostun tutmadı mı elinden? Bir değil bin adım atmadınız mı birlikte? Başka bir yakının kucaklamadı mı seni tökezleyip düştüğünde? Hedefe bu kadar yaklaştığında neden radarından çıkıyor bu insanlar? Hani etik? Hani sevgi?

Bazen de hedefe o kadar yaklaşmışken birileri gelip engel oluyor. Ne kadar da sinir bozucu, di mi?
Elini atsan tutacaksın gibi, biri geldi ve engel oldu. Sinirleniyoruz tabi böyle şeyler olunca. Sinirlendikten sonra bir düşünmek lazım. “Engel oldu!” deyip bir kenara atmak da bencillik olsa gerek. Neden engel oldu?
Aslında bulmak için çabalamaya da gerek yok. Gidin kendisine sorun.

Bir insan gerçekten sizin çok istediğiniz bir şeye engel oluyorsa, mutlaka sebebi vardır.
Son olarak...


Allah belanı versin Meriç


Düş-ünce

Rüyalar ne kadar hoş. Gerçekte yapamadığın onca şeyi yapabildiğin bir evren. Bazen o kadar gerçekçi oluyorlar ki, inanır mısınız, dokunduğuma kitabımı basarım...

Evren diyince genelde makro evren gelir insanların aklına. Bi de mikro olan var.

Ölüm de çok güzel bir kaçış yolu ama cesaret ister. O kadar cesaretim olsa zaten kaçmam... 

Manyak gibi bahaneler saçıyorum. Size mantıklı geliyor ama bana bahane. 

İyi ki herşeyin ilacı yok, her zorlukta elinden tutanlar yok. Düşüp kalkmayı da öğrenmek gerek. Bir şeylerle başa çıkmak için kimsenin desteğine ihtiyaç duymadığını fark ettiğin anda hayat daha bi güzelleşiyor emin ol. Sadece kendin tarafından sevilmek yeterli gelir mi ondan emin değilim. 

Yattığı yerden yıldızları izlemek de çok güzel hissettiriyor insana. Tek ihtiyacın olan ışıklardan uzak bir yer bulmak... 

Saçmalamalarımı şu şiirle sonlandırmadan önce bişey daha

Rüya bitti.

Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

Ülkü Tamer

Bilmiyorum

Normal gibi davranmak ne kadar kolay?
Dağılan suratlar, kafalar, kalpler...
Çığlık atmak isteyen ruhum,
Soğuktan titreyen gülümsemem.
Al beni
Al beni de
Götür uzaklara bırak.
İnsanlar soğuk,
İnsanlar samimiyetsiz, ruhsuz.

Şah da sensin kul da.