Garip geliyor.
Ne bileyim?
Yazın yağan dolu gibi.
Birine dokunduğunda çarpan elektrik gibi belki de.
Kapı sesi duyduğunu zannedip boşlukla karşılaşmak gibi.
Daha iki saniye önce çarpan bir kalp gibi.
Tuborgla Efes arasındaki fark gibi.
Damarların gözükmeye başlar. Dişlerini sıkarsın. Tırnakların uzunsa eğer avuçların kanar. Davul gibi olursun. Böyle rüzgar değse gerginliğini Mikail'den çıkarmak istersin.
Sonra tek bir cümle, belki de tek bir kelime seni kendine getirir.
Neden merak eder insan? Neden endişelenir? Neden endişelendikçe sinirlenir, gerilir?
Ya da kimi, neyi merak eder insan? Niçin böyle bir duyguya sahiptir?
Fazla düşünmek, düşüncesizliği mi getirir? Mantıklı olan nedir?
Soruların cevapları herkes için farklı.
Ama bence hava birden soğur da tüylerin dikleşir, vücuduna iğne batmış gibi hissedersin ya.
İşte öyle bir şey bu endişe.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder